Levent Sekban EKONOMİ YAZILARI YORUMLARI VİDEOLAR
17.10.2020
Faizi arttırdığımız halde Dolar TL kuru niye Düşmüyor? MAHFİ EĞİLMEZ YAZMIŞ
Bu yazıda katıldığım ve katılmadığım noktalar ve bazı yorumlarım var.
Önce yazıyı bütünüyle okuyalım.
http://www.mahfiegilmez.com/2020/10/faizi-arttrdgmz-halde-dolar-tl-kuru.html
Kısaca yazıdaki noktalara bakalım ,Mahfi Eğilmez in görüşlerini ve Levent Sekban’ın yorumlarını görelim.
M.Eğilmez Ankara Atatürk Lisesinde okuduğum yıllarda bir şehir efsanesi anlatılırdı. Edebiyat hocası kompozisyon sınavında ‘Atatürk neler yaptı?’ diye sormuş. Öğrencinin biri de ‘Neler yapmadı ki?’ yazıp vermiş kâğıdını. Ve efsaneye göre sınıfta 10 alan tek kişi o çocukmuş.
L.Sekban: Bravo hocama ve öğrencimize kısa ve öz anlatmış.
M.Eğilmez: Bütçe açığımız büyüyor mu? Evet, geçen yıllarla karşılaştırılmayacak bir hızla büyüyor.
L.Sekban:Bütçe açığımız büyüyor doğru.Ama neden büyüyor? Bence en büyük neden,
Devlet kadrolarının aşırı şişmesi ve bürokrasinin birden fazla yerden maaş alması,Milletvekillerine,siyasi partilere,atıl yatırımlara,önceden yaptığımız yatırımların garanti ödenmesi gereken faizlere ödenen miktarlar. Devletten beslenen milli olmayan yerli şirketlerin rant elde etmesi ve Devlet Bürokrasisindeki aşırı harcamalar.Bütçeyi planlayanla bu bütçeye gebe olanlar aynı olursa bütçe açığı çok olur.Planlama kültürünü ortadan kaldırırsan böyle olur.
L.S Çözüm :Bütçe planlama 5 kişilik uzman komisyon ve devlet memuru olmayan kişiler tarafından teknik olarak yapılmalı ve buna göre ödeneklerde budamalar yapılmalı.Tepeden tırnağa her noktada, belli bir sisteme göre bu yapılmalı.Planlama kültürü lazım ama nasıl? Şöyle ki 1.nokta devletin atıl yatırımlardaki faiz borçları konsolide edilmeli ve ötelenmeli.Başka çaresi yok. Bu olmazsa bütçe sürekli açık çıkar.Yeni para ve bankacılık sistemi kurulmalı,Burada paranın genişlemesi için enstrüman FAİZ ve Kredi olmamalı.Fayda ve Değer üretim ekonomisine dayalı üretilmiş ürünlerin kullanımına dayalı olmalı.Yatırım Bankacılığı olmalı PARA kredi ve Faizle değil,ÜRETİM ve üretilen ürünün kullanımının artışıyla genişlemeli.Benim düşündüğüm bir ULUSAL PARA SİSTEMİ var.Felsefesi ve Teknolojik tabanı tamamen özgün.Blockchain temelli değil. PARA sistemi konusundaki düşüncem ayrı bir yazı konusudur.
M.Eğilmez: Dış borçlarımız yüksek mi? Yüksek.
L.Sekban: Bu görüşe katılmıyorum ,dünya standartlarına ve diğer Avrupa ülkelerine göre borcumuz yüksek değil.Felaket tellallığına gerek yok.Kısaca açıklayayım.Şöyle ki , dış borçtaki yükseklik kavramı o ülkenin Gayri Safi Milli Hasılasının ,borçlarına oranına göre açıklanır.Tabii ki,Gayri Safi Milli Hasıla ,üretim ve hizmet ekonomisinden doğar.Bunun değerli olarak gelişmesini de faiz engeller.
Dünyanın GSMH’ı 87 Trilyon Dolar ,dünyanın borcu 260 Trilyon Dolar yani GSMH / Borç Oranı %300 – bu Borç Nasıl oluşuyor? Faizden oluşuyor.Yani Faiz ve Rant Ekonomisi Bağımlı hale getiriyor.
Peki Avrupa Ülkeleri Ne durumda?GSMH /BORÇ oranları
1)Yunanistan :%179
2)İtalya %132
3)Portekiz %130
4)Belçika %107
5)İspanya %99
6)Fransa %96
7)Euro Bölgesi Diğer ülkeler ortalama toplamı %89
8)İngiltere % 89
9)İrlanda %75
10)Macaristan %74
11)Almanya %68
12)Finlandiya % 63
13)Hollanda %62
14)Türkiye % 58 – GSMH ı 650-660 milyar dolar – Borç 400 Milyar Dolar Civarında(yalnız TL karşılığı olan kısmı Dolar yükseldikçe Dolar Bazında düşüyor)
Cari Açık :55 Milyar Dolar
Bundan sonra Avrupa’da hiçbir ülke kalmıyor…
Yani sözüm odur ki ,şu anki Avrupa Standartlarına ve GSMH ın dış borca oranına göre Türkiye de borçlar yüksek değil.Sadece bir algı üretimi ama miktar olarak yüksek diye bir illüzyona sahip.
Bu arada Türkiye deki Bankalardaki MEVDUAT % 54 ü olan 243 MİLYAR DOLAR , gerisi yani %46 sı TL mevduatı ,Dövizin artışı kime yarıyor peki ? Gülüyorum😊 yani Banka Mevduatları Borçlarımızı karşılıyor.. Sadece Borç Dengesiz dağılmış..Yine Gülüyorum😊 Hani NEREDE FELAKET? Başka Ülke olsa iflas ederdi.
Türkiye nin batmamasının bir başka nedeni de, Verilen verilerin dışındaki KAYIT DIŞI ekonomi bu da ayrı bir yazı konusu.
L.Sekban ÇÖZÜM :Şu anda kurulu olan faize dayalı Balon Para sisteminin karşılığı yok.Yerine Ulusal Devlet Para sistemi ve Üretim Ekonomisi koyarsak,Borçlarımızı yeniden değerlendirebiliriz.Bu devrimci bir bakış açısı..Bu Felsefeyi uygulayacak babayiğit DEVLET yönetimi lazım.Önce ekonominin bir numaralı değer ölçütü olan Paranın ,kredi ve faizle değil ÜRETİM ve üretilen ürünün kullanımının artışıyla genişlemesine dayalı bir FELSEFE ortaya konmalı.Borçlarımızın çoğu FAİZ.Bu oyunu bozmalıyız.Ne yaparak? Üretim yaparak. Teknoloji üreterek. Hangi kalemlerden başlaması gerektiği ise geniş bir konu :ULUSAL EKONOMİ MECLİSİNİN veya 3.İktisat Kongresinin ve bünyesinde yapılacak çalıştayların konusu.
M.Eğilmez: Enflasyonumuz yüksek mi? Çok yüksek.
L.Sekban: Neye göre yüksek?
Enflasyon TL mize göre yüksek.Peki nedeni ne ?Karşılıksız para basmak mı ? Bence Hayır.Para Basmak sadece bir sonuç.Bu sadece,bağımlı olduğumuz uluslararası para sisteminin bize dayattığı demoklesin kılıcı.Biz enflasyonu yaratan kalemleri üretmiyoruz veya üretiyoruz ama yetersiz.
Nasıl Çözeriz? Tamamıyle üretim ekonomisine planlı bir şekilde geçerek.Fayda İhtiyaç Analizi yaparak.Dövizi yükselten dışarıdan ithal ettiğimiz ama ülkemizde kolaylıkla üretebileceğimiz dövize dayalı ürünleri 2-3 yıllık plan dahilinde Türkiye’de üreterek.Yani Milli Üretim Ekonomisine Planlı olarak geçerek. Yalnız özellik Gıda,Tarım,İlaç,Sağlık ürünleri ,Kimya Sektörü hammaddelerini ihraç etmemeli üretip ve gerekirse ithal edip katma değerli ürün üretmeliyiz.
Gıda ve İlaç İthalatı yapan TEKEL yerli firmaları uyarmalı doğru yönlendirmeliyiz.Gerekirse bu ürünlerin ithalatını kademeli şekilde azaltmalı ve en sonunda yasaklamalıyız.Zararlı gıda ürünleri hakkında Konuşma engeli yasasının da çıkmasını engellemeliyiz.
M.Eğilmez: Cari açığımız yüksek mi? Değil, ama yükseliyor.
L.Sekban: Cari açığımız 2 sene evveline kadar yüksek değil. Katılıyorum.Yalnız yükseliyora katılmıyorum. Bunları somut karşılaştırmalı değerlerle Açıklamalısınız. Hala Cari Açığımız var.. Cari açığımızı da Pandemi dönemi etkisi oldukça düşürdü.Planlı bir düşme yok .Cari Açığı Sıfırlamak ve artıya geçmek için bir Ekonomi kongresi toplanmalı ve orada hayati kararlar alınıp Uygulanmalı HEDEF HERŞEYİYLE MİLLİ ÜRETİM EKONOMİSİ olmalı.. Enerji,Tarım,Gıda,Bilişim sektörü,Yüksek Teknolojili Ürün,Madencilik,Turizm,Kimya Sektörü,Sağlık ve İlaç Sektörü gibi sektörlerde üretim hamlesine geçmeliyiz.Bu orta vadede cari açığı azaltır.
M.Eğilmez: Döviz ve altın rezervlerimiz yeterli mi? Değil, swaplar hariç tutulursa net rezervimiz ciddi miktarda eksi durumda.
L.Sekban: Kısmen Katılıyorum.Ama şu anki kurlar da bence balondur.. Altını,Dövize nazaran DEVLET kasasında fazla tutma stratejisi doğrudur.Benim görüşüm orta Uzun Vadede Altın Döviz karşısında yine çıkacak ,Mart 2021 de Ons 2500 usd olur.Uluslararası Para sistemi,Değerli maden ve üretim ekonomisindeki değere ve karşılığa dayalı olarak gelecek Sadece Altın Değil Altın Değerli Madenler ve Üretim Ekonomisinin reel getirilerine dayalı bir Para sepeti olacak ve Kurlar ulusların birbirleri ile ticaretinin değerine göre belirlenecektir.Rezerv Para Sistemi kalkacak.Tek Gerçek Altın Gümüş ve Değerli fiziksel madenler ve üretim ekonomisinin yarattığı katma değerler olacaktır.
Dolayısı ile bu soruyu şu andaki bana göre kurulmuş BALON PARA EKONOMİSİNİN enstrümanlarına göre değerlendirmeyi ben doğru bulmuyorum. Çünkü değerlendirdiğimiz sistem zaten doğru değil..SWAP bir İllüzyondur.Ona göre konuşmayı doğru bulmam.
M.Eğilmez: Merkez Bankamız bağımsız mı? Yasada öyle yazıyor ama gerçek yaşamda durum pek öyle değil.
L.Sekban: Merkez Bankamız Bağımsız mı ? derken . Bu konudaki Bağımsızlık kavramını tartışalım. Tüm Dünyada Merkez Bankaları Ulus Devlet yapılarından bağımsız olarak kurulmuştur.Bu anlamda Bağımsız dır..Ama gerçekte arkasında Küresel Şirketler vardır ve Bağımsız Görünümlü ,Bağımlı ve Kontrollüdür.. Amaç PARAYI kontrol ederek ULUS devletleri Ve Milletleri ekonomik açıdan BAĞIMLI hale getirmektir.Yasada yazan Bağımsız kelimesini külliyen reddediyorum.Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının bastığı paranın üstünde anlaşma üzere CUMHURİYET MERKEZ BANKASI yazar.Türkiye Cumhuriyeti yazmaz ,bu anlaşmaya göre Devletin Belli oranda hissesi vardır.
Bana Göre Yeni bir Küresel Para düzeninin kurulma arefesinde ,MERKEZ BANKALARI Ulus DEVLETLERE bağlanmalıdır.Tabii ki bu benim şashi görüşüm.. Yani MERKEZ bankaları Bağımsızdır,yalanını artık söylememek lazım. MERKEZ bankaları KÜRESEL ailelere ve şirketlere bağımlıdır.
M.Eğilmez: Uluslararası ilişkilerimiz iyi mi? Değil. Bütün komşularımızla ve AB ile sorunluyuz. ABD ile aramız fena değildi S 400’ler meselesiyle onu da bozduk. Rusya ile durumumuz net değil.
L.Sekban: Ne yapalım yani ? Bozmasamıydık?PKK ya göz mü yumsaydık.Sorun bizden kaynaklanmıyor.Tespit devri geçti..Çözüm ne? ona Bakalım..Tek çözüm var AKIL kullanmak ve Gücünün farkında olmak.
M.Eğilmez: Risklerimiz yüksek mi? Çok yüksek. Dünyada CDS priminin en yüksek olduğu birkaç ülkeden birisiyiz. Ayrıca kredi notumuz yatırım eşiğinin çok altında ve sürekli geriliyor.
L.Sekban: Bu kredi notunu bize kim Veriyor?Yine bizi Bağımlı hale getirmek isteyenler veya bize yatırım yapacak diğer yatırımcıları etkilemek isteyenler.Yani Borcu verirsek sadece Yüksek Faizle biz veririz derler ve Kredi Notunu düşürürler.AMAÇları Avrupa daki En düşük GSMH/Borç oranını TÜRKİYE için Daha da yükseklere taşımak ve bağımlı yapmak.
M.Eğilmez: Hukukun üstünlüğü söz konusu mu? Değil. Türkiye bu alanda dünya sıralamasında çok gerilerde.
L.Sekban:Bu fikre katılıyorum.Tamamen siyasete bağımlı olmuş hür olamayan bir HUKUK sistemi ve paydaşları var.Bunun da benim fikrimce çözümü var ama bu ilerinin konusu bu yazının değil.
M.Eğilmez: İnsan hakları, düşünce özgürlüğü, basın özgürlüğünde iyi durumda mıyız? Değiliz, hepsinde sorunlarımız var ve bu sorunlar artıyor.
L.Sekban:Kadim Türk Devlet Aklını kullanmazsanız bu sorunlar artar..Önce Türkiye de ki ucube Cumhurbaşkanlığı Yönetim sisteminden kurtulup ,Türk Devlet aklıyla üretilmiş MECLİS BAŞKANLIĞI YÖNETİM Sistemine geçmek lazımdır. Bakın güçlendirilmiş parlamenter sistem demiyorum.Bu sistem uzun uzun kafa yorma gerektiren taslağı tarafımdan yazılmış ve tartışılması gereken ayrı bir konudur ADI : MECLİS BAŞKANLIĞI YÖNETİM SİSTEMİ
M.Eğilmez: Şeffaflık sorunumuz var mı? Var. İleri düzeyde sorunluyuz.
M.Eğilmez: İtibar ve güven sorunumuz var mı? Var, üstelik giderek itibar ve güven kaybediyoruz.
L.Sekban : Türkiye Cumhuriyeti Devletine ve Türk’lere duyulan itibar ve güven sorunu var,Tabii ki. ama bu sorunun altında sadece bizim yaptığımız kötü uygulamalar yok.Biraz da yurtdışı kaynaklı algı yönetimlerinin de etkisi var.Ayrıca içte ve dışta süren 2000 yıllık Türk Düşmanlığı var.Bu algı sadece Türk Aklını ve Gücünü dünyaya cesurca gösterek kırılır.
M.Eğilmez: Yabancılar gidişin farkında mı? Farkındalar ve o nedenle geri çekiliyorlar.
L.Sekban :Eğer Paradan Para kazanan yabancı kaynaklı güçler Türkiye’den çekiliyorsa bu Türkiye için hayırlıdır.Bize üretim yapıp, istihdam yaratacak Yabancı yatırımcı lazım.Bu tür yatırımcılar Türkiye’ye gelir mi ?Bence Türkiye nin ekonomisini planlamasına ve Ticaret kanunlarını güvenilir yapmasına bağlı.Eğer bunu yaparsak orta vadede bu tür yatırımcı gelir.Yatırımcıdan kastım ,Limanları Tren hatlarını yapacak ve bunlara yatırım yapacak Yatırımcı tipi değil ,Fabrika açacak Yüksek Teknolojili ürün üretip yatırım yapacak istihdam üretecek yatırımcıdan bahsediyorum.Kendi ticareti için Ülkemize yatırım yapan ve borç verenlere karşı dikkatli olalım.Borç almayalım yatırım ortaklığı yapalım.Üretimi Ülkemizde yapıyorsa bu ortaklıkların payını arttıralım.
M.Eğilmez: Yerli piyasa aktörleri durumun farkında mı? Farkındalar ama para kazanma ya da kaybetmeme güdüsüyle kötüye gidişi ciddi bir durum değilmiş gibi takdim etme çabası içindeler.
L.Sekban : Eğer Türkiye Cumhuriyeti Devleti ,üretim ekonomisine geçmez,Cari Açığını azaltacak tedbirler almaz ve Para sistemini demin söylediğim temel felsefeye göre kurmazsa kötüye gider. Yalnız Bu hükümet ve Yönetim sistemi ile bu iktidar ve muhalefetiyle ,Bu meclis yapısı ve devlet adamları ile iyiye gitmez. KÖKLÜ DEĞİŞİM ŞART. Ben Türkiye’nin kötüye gideceğini düşünenlerden değilim.Bu köklü değişim en kısa zamanda olacaktır.
M.Eğilmez: Bütün bunları düzeltme yolunda gereğini yapma girişimimiz var mı? Yok, tam tersine durumun iyi olduğunu anlatma çabası içindeyiz.
L.Sekban : Bu hükümet ve partiler zihniyeti bu işi yapamaz ,geçiş döneminde Teknokrat Hükümeti şart.Konusunun uzmanlarından oluşan teknokrat hükümeti ve yasalarla desteklenmiş MECLİS BAŞKANLIĞI YÖNETİM Sistemi bu sorunları çözüp,yeniden inşa sürecini başlatır.
M.Eğilmez: Bu durumda faizi artırsak bile TL’nin değer kaybetmesine şaşırmamak lazım. Çünkü bilim, bütün bunların olduğu yerde ülke parasının değer kaybedeceğini söylüyor.
Atatürk Lisesinde sorulan soru gibi düşünürsek bu konuda şöyle bir soru ve yanıt söz konusu olabilir:
‘Faizi arttırdığımız halde Dolar kuru niye düşmüyor?’ Niye düşsün ki?’
L.Sekban:Fayda ve değere dayalı üretim ekonomisine geçmeden,Ulusal Para Sistemini ,Kadim TÜRK ( ATA TÜRK) aklına ve felsefesine uydurmadan,FAİZ kavramını sistemden çıkarmadan,Türk Bankalarındaki mevduat oranı % 54 iken Dolar kuru niye düşsün ki?
L.Sekban’dan bu konudaki düşünce:
Dolar kurunu düşürecek 1. Adım , Türk Milletinin biraz da bilinçlenmesi döviz mevduatının bir kısmını altın ve gümüşe yönlendirmesidir.
Türk Bankalarındaki 243 Milyar USD lık mevduatın küçük yatırımcının elinde olan yaklaşık 60 milyar USD lik kısmının ,Milletin kendi iradesi ile Döviz den Altına ve gümüşe kademeli olarak yönlenmesi,ilk etap da Dolar/TL deki Kur artış oyununu bozar.
KONU İLE İLGİLİ VİDEO
Türkiye Cumhuriyeti Devleti Yeni Bir Ekonomik İstiklal Savaşına Başlarken,
3.İktisat Kongresini Hayata Geçirmeli!
Bu konuda Türk Ekonomisinin Lokomotif Sektörleri Neler olmalı ? Neye dikkat edilmeli ?
Türk Tarım ,Bilişim ve Madencilik Kuvvetleri Kurulmalı.
İzleyiniz.
Türk Milli Üretim Ekonomisine Nasıl Geçilir?
Nasıl Planlama Yapılmalı?
Türk Tarihindeki 3.İktisat Kongresi Toplanmalı,
Önce planlama Yapılmalı.
İzleyiniz!
Kanalımıza Abone olup,
Zil butonundan bildirimleri açmayı unutmayınız.
Paylaştığınız için teşekkür ederiz.
Sevgiler Saygılar
Levent Sekban
Bir cevap yazın